İLAÇ SANAYİİ: QUA VADIS?

klinik farmakoloji dosyası
Acı İlaç

Senelerdir bu sütunlarda ilaçta oynan oyun ve sahtekarlıkları anlatmaya çalışıyoruz. Çoğunlukla kıraldan fazla kıralcı olan bazı sözde akademisyenler, yazdıklamızın yanlış ve taraflı olduğunu söylüyorlar ve arkamızdan demediklerini bırakmıyorlar. Gelin görün ki güneş çamurla sıvanmıyor... Yan sütunlardaki haberlere bakarsanız kimin haklı kimin haksız olduğunu açıkça göreceksiniz. Bir kaç örnek... Pfizer’in sigara bıraktırma ilacı Chantix’in yan etkilerini yazdığımızda (http://www.klinikfarmakoloji.com/?q=node/140, http://www.klinikfarmakoloji.com/?q=node/163 ) doçent ünvanlı bir kişi firma için basın toplantısı düzenliyor ve Chantix’in nasıl mucize bir ilaç olduğunu anlatıyordu!!!  Acaba şimdi ne diyor?

Antipsikotik ilaçların yaşlılarda demans ve Alzheimer hastalığında kardiyak yan etkileri sebebi ile ölümlere sebep olduğunu ve bu konuda birçok ülkede çok ciddi önlemler alındığını ve FDA’in kara kutu uyguladığını defalarca yazdık. Yazdık ta ne oldi? SGK bu ilaçları acilen demansta geri ödeme listesine aldı. Kendi yönlerinden çok haklı olabilirler. Bilindiği gibi Alzheimer,  SGK için oldukça masraflı ve pahalı bir hastalık. Önce hiçbir işe yaramayan kolinesteraz inhibitörlerine milyonlarca para ödeyeceksiniz!!.. Daha sonra bu hastalara emekli maaşı vereceksiniz!!!.. Birde bunlar yaşlı olduğu için diğer hastalıklarının tedavisi ile uğraşacaksınız!!! Bunun yerine verin atipik antipsikotikleri, en fazla 1 yıl içinde yarısı sizlere ömür ve kurum karda!!!! (antipsikotiklerin nekadar ölümcül olduğunu yandaki sütunlarda ve acı ilaç arşivinde bulabilirsiniz).

Yine senelerce SSRI grubu antidepressanların nasıl pazarlandığını, hangi hilere baş vurulduğunu ve çoğunun bildirilen birçok endikasyonda etkisiz olduğunu söyledik ve bu ilaçları pazarlayanların ve akademik yandaşlarının hücumuna maruz kaldık... 1996 Yılında, yani bundan 13 yıl önce,  Pfizer sertralin (LUSTRAL, ZOLOFT) için OCD (obsessif kompulsif bozukluk) da kullanım endikasyonu aldı ve bu konu ile ilgili onlarca makale yayınladı (yanlız Lustral için değil,diğer SSRI ler içinde geçerli) ve Türkiyede dahil bu ilaçlar OCD da kullanılmaya başlandı. Birkaç gün önce Pfizer için çok garip bir şaka yapıldığı öğrenildi. Pfizer sözcüsü Jim Spong Lustral’in OCD da hiçbir faydalı klinik etkiye sahip olmadığının son yapılan klinik çalışmalarda çok bariz bir şekilde görüldüğünü açıklıyordu (Pfizer today announced that it would be withdrawing Zoloft as a front-line treatment for Obsessive Compulsive Disorder. "We appreciate that having a substantial body of clinical evidence that a drug doesn't work for a particular application isn't usually a reason for withdrawing it from that market segment," . Pfizer spokesman Jim Spong said earlier today, "but in this instance, it's so blatantly obvious that Zoloft offers no clinical benefit to OCD sufferers, that even we had to take notice." Spong was referring to recent trials data derived from a clinical study of its own boardroom executives.)... Eğer bu aşaka doğru ise  (!!!) Pfizer ve bazı diğer ilaç firmaları senelerdir bütün  dünyayı kandırmakta ve milyonlarca kişinin hayatı ile oynamakta. 1996 Yılınada Pfizer CEO su William C. Steere, Jr., başkan yardımcısı John F. Niblack,  Lustralin OCD da nekadar etkili olduğunu ve bunun firmanın çok büyük bir başarısı olduğunu finans çevrelerine (!) ve basına açıklıyordu (acaba bu kişilerde yüz kızarması diye bir belirti varmıdır, yoksa bunların yüz kızartıcı sinirleri alınmışmıdır?)... Daha sonra mahkeme dosyalarında hayalet yazarlarla ve diğer yöntemlerle etkisi şüpheli bir maddeyi nasıl mucize ilaç haline getirdikleri bütün dünyaya duyurldu.

 

Etkisizliğin Lustrale değil tüm SSRI lere ait olacağı düşünülürse işin boyutu daha iyi anlaşılacaktır. Bu ilaçlara bağlı cocuk ve erişkinlerdeki intihar ve saldırganlığın sorumlusu kim? Neden bu ilacın etkisiz olduğu patent süresi bitene kadar anlaşılmadı!!? Bu firmaların yalakaları şimdi ne diyecekler, bundan sonra doktorları nasıl kandıracaklar? Pfizer bu güne kadar bu endikasyonla sattığı ilacın parasını hastalara ve sosyal güvenlik kurumlarına faizi ile beraber geri ödeyecek mi?

 

Bundan önceki yazılarımızda uzun boylu Neurontin den bahsetmiştik (http://www.klinikfarmakoloji.com/?q=node/326http://www.klinikfarmakoloji.com/?q=node/339). Türkiyede yetkililerden bu konuda çıt çıkmasada bilim dünyası işin peşini bırakmıyor. NEJM 8 Ocak 2009 da yayınlanan makalede (The Neurontin Legacy-Marketing through Misinformation and Manipulation)  1977 de patent, 1993 de FDA den epilepsi için ruhsat alan gabapentin (NEURONTİN) in nasıl milyarlarca dolar satışa eriştiği anlatılıyor... Başlangıçta epilepsi tedavisinde yardımcı ilaç olarak ruhsat alan ilaç önce Parke-Davis ve daha sonra Pfizer tarafından endikasyon dışı olarak (off-label) ağrı, bipolar bozukluk, epilepside mono terapötik ajan vs olarak günlük 4800 mg a varan dozlard, doktorlara yemek yedirerek, para vererek ve diğer tüm pazarlama taktiklerinden (!!!!) yararlanarak her derde deva ilaç olarak satıldı ve satılmaya devam ediyor. 2004 Yılında açılan davada firma suçlu bulunarak 430 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum oldu. Bu mahkeme ile ilgili olarak 8000 sayfadan fazla döküman kamuoyuna açıklandı (https://ecf.mad.uscourts.gov/doc1/09502786849). Neler ortaya çıktı: Firma sistematik olarak yalan-dolan ve yanlış informasyon kampanyaları ile doktorları kandırmış ve kanıta dayalı bilgiyi manüpüle ederek çarpıtmıştır. Bazı akademisyen ve doktorlara çeşitli isimler altında 150.000 dolarlara varan ödemeler yapmıştır (Bu ödemeler acaba Türkiyed de yapıldı mı? Konuşmacı ücreti, araştırmacı vs isimler altında??)... Daha fazlasını merak edenler NEJM ve ekindeki referanslarda bulabilirler.. Neurontin ile ilgili  159 sayfalık “Reporting and other biases in studies of Neurontin for migraine, psychiatric/bipolar disorders, nociceptive pain, and neuropathic pain” raporu ilişikte takdim edilmiştir.

 

 

Gördüğünüz gibi yukarıdaki  olaylara baktığınızda eminimki sizinde mideniz bulanmıştır. Buna artık “kirli bilim” demek bile az geliyor. İnsan ne diyeceğini şaşırıyor ve yetkililer in kılı bile kıpırdamıyor...

 

Not:

1.      Bazı komisyon üyeleri ile ilaç firmaları arasındaki çıkar ilişkisini defalarca yazdık. Hiç bir ülkede olmayan bu ilişki Türkiyede inanılmaz boyutlarda... İki defa işine son verilen bir yabancı firma medikal direktörü için zamanın bir komisyon üyesi yurt dışındaki merkeze, eğer bu medikal direktör hanımın işine son verilirse Türkiyede tüm işlerinin zorlaştıracaklarını, firmanın o zamanki pazarlama müdürü, daha sonra genel müdürü olan bir kişinin isteği ile yazmışmıdır? Daha çıkar ilişkis mi arıyorsunuz?

2.      SGK nın ilaç olmayan ilaçları (Vagi-C- vajinal C vitamin- gibi, bu ilaç bizim araştırmalarımıza göre yanlız Almanya, Türkiye ve güney amerikada 1 ülkede ruhsatlı ve Türkiye hariç geri ödemesi yok. Yine yaptığımız araştırmalarda hiçbir ciddi literatüre erişemedik. Türkiyede bazı dernek ve doktorların anektodal ifadeleri dışında bir kanıtta bulamadık. İlgili firma deyatlı bilgi ve literatür verirse memnuniyetle onları da yayınlarız. Firmanın cevap hakkı saklıdır.) elemeye başlaması takdire değer bir olay . Umarız  sıra diğerlerine de gelir

İndirilebilir Dosyalar