
Corporate Europe Observatory:
İLAÇLARDA: YÜKSEK FİYATLAR, GÜÇ ERİŞİM RAPORU
1. High Prices (Yüksek Fiyatlar)
- Yeni ilaçlar çoğu zaman geliştirme maliyetlerinin çok üzerinde fiyatlandırılıyor.
- Patent ve ek koruma süreleri (ör. SPC – supplementary protection certificate) şirketlere uzun süreli tekel sağlıyor.
- “Yeni” ilaçlar, çoğu zaman tedavi açısından eski ilaçlardan üstün olmasa bile yüksek fiyatla piyasaya sunuluyor.
2. Poor Access (Erişim Güçlüğü)
- Güney yarı kürede yıllardır sorun olan ilaçlara erişim güçlüğü, artık Avrupa’da da ciddi bir kriz.
- Yüksek fiyatlar yüzünden birçok hasta, hayati ilaçlara ulaşamıyor.
- Sağlık sistemleri bütçeleri zorlanıyor, ülkeler fiyat müzakerelerinde zayıf kalıyor.
ÖZET (TÜM RAPOR İLİŞİKTE TAKDİM EDİLMİŞTİR)
İlaç endüstrisi, dünyanın en kârlı sektörlerinden biridir ve milyonlarca insanın hâlâ yaşamsal, hayati öneme sahip ilaçlara erişememesine yol açan son derece sorunlu bir modelden faydalanmaktadır. Bu, on yıllardır Güney yarım kürede büyük bir sorun teşkil ederken, son yıllarda uygun fiyatlı ilaç krizinin Avrupa’ya da yayıldığı görülmektedir. On binlerce hatta yüz binlerce avroluk fiyat etiketlerine sahip, geliştirme ve üretim maliyetleriyle kıyaslandığında son derece orantısız derecede pahalı ilaçların ortaya çıkışı, büyük ölçüde sanayi yanlısı düzenlemelerden ve fikri mülkiyet (IP) kurallarından kaynaklanmaktadır.
Sivil toplum kuruluşları bu sorunlara yıllardır dikkat çekmekteydi; nihayet 2016 yılında Avrupa Konseyi bu durumu kabul etti. Konsey, Avrupa Komisyonu’ndan ilaç şirketlerine yönelik teşvik ve ödül sisteminin dengesiz olup olmadığını gözden geçirmesini istedi.
Bu inceleme karşısında “Büyük İlaç” lobisi (Big Pharma), ayrıcalıklarını savunmak için tüm gücüyle harekete geçti ve düzenleyici önlemleri kaldırmak veya zayıflatmak için yoğun çaba sarf etti. Komisyon ile kurduğu yakın ilişki – sanayinin uygunsuz etkilerini ciddiye almayan bir ilişki – bu süreçte kilit rol oynadı. Ayrıca ilaç endüstrisinin güçlü lobi bütçesi de etkili oldu. Örneğin, en çok harcama yapan ilk on şirket 2015’ten bu yana lobi bütçelerini 2 milyon avro artırdı ve ilaç endüstrisinin ana lobi grubu olan EFPIA (Avrupa İlaç Endüstrileri ve Dernekleri Federasyonu), Komisyon’un sekiz danışma grubunda yer alıyor. “Büyük İlaç”, aynı zamanda hastalıklar etrafında güçlü duyguları harekete geçiren bir halkla ilişkiler kampanyası da başlatarak, eleştirileri savuşturmayı ve tartışma alanını daraltmayı hedefledi. Bu lobi gücü sayesinde, sanayi hem ilaç teşvik ve ödüllerine (ör. fikri mülkiyet kuralları) ilişkin incelemede hem de ilaçların tekelleşme fiyatlandırma dönemini uzatan SPC (tamamlayıcı koruma sertifikası) denilen patent uzatmalarındaki değişiklikte etkili oldu. Ayrıca, yeni ilaç ve sağlık teknolojilerinin mevcut ilaçlarla kıyaslandığında ne kadar etkili olduğunu değerlendirmeye yönelik AB iş birliği önerisini de etkilemeyi başardı. Bu tür değerlendirmeler, üye devletlerin fiyat müzakereleri için önemliydi. İlaç şirketleri, tıbbi açıdan bir ilerleme sunmasa bile patent koruması devam eden ve bu nedenle daha pahalı olan “yeni” ilaçların kullanılmasını, koruması sona ermiş daha ucuz “eski” ilaçlara tercih etmektedir.
Ancak her şey kaybedilmiş değildir. Yüksek fiyatlar, erişim eksikliği ve gerçek terapötik ilerleme sunan çok az sayıda yeni ilaç krizine karşılık olarak, köklü değişim isteği hâlâ güçlüdür. Yeni Avrupa Parlamentosu ve Komisyonu’nun ilaç politikasının “Büyük İlaç”ın uygunsuz etkisinden korunmasını sağlaması gerektiğini vurguluyoruz. Dar ticari çıkarlar, halk sağlığı önceliklerini baltalamamalı ve endüstrinin korku yayma stratejileri dönüşümsel değişim alanını daraltmamalıdır. AB kurumları, yeni ilaçların sağlam ve bağımsız değerlendirmeleri için Avrupa genelinde iş birliğini sürdürmeli, ticaret anlaşmaları yoluyla genişletilmiş fikri mülkiyet hükümlerinin teşvik edilmesini durdurmalı ve ilaç araştırmalarının daha iyi finanse edilmesi için tartışmaları desteklemelidir. Böylece kamu yatırımlarına, kamu yararına dönüş sağlanabilir.