Bir yalan ne kadar hızlı olursa olsun, hakikat onu yetişip geçer. (Kenya Ata Sözü)

klinik farmakoloji dosyası
Acı İlaç

Bir önceki yazımızda Neurontin (gabapentin)’in nasıl etik dışı makale ve pazarlama oyunları ile nöropatik ağrıda kullandırıldığını detayları ile anlattık ve bu konuda Boston Mahkemesi dosyasını ve bir uzman raporunu sizlere sunmuştuk. Bu yazının sonunda da diğer uzman raporlarını bulacaksınız. Eğer vaktiniz olur veya konuya ilginiz varsa bunları okumanızı ve ilaç sanayiinin ne durumda olduğunu görmeniz içinizi karartacaktır. Şunuda hemen söyleyelim ki olay yalnız Pfizer olayı değil. Bu sayfaları takip edenler GSK, MSD, Lilly, Schering-Plough, Aventis, gibi ilaç sanayiinin en büyüklerinin ayni hilelere başvurduklarını, Ketek, Paxil, Zyprexa, Prozac, Avandia, Vioxx, Vytorin gibi saymakla bitmeyecek ilaçlardaki oyunlara şahit olmakta... Neden son senelerde sektörde sahtekarlık arttı? Bunun cevabını vermek kolay değil. Birtaraftan AR-GE masraflarının artarması ve yeni molekük keşfedilememesi, diğer taraftan birçok ilacın FAZ III veya piyasaya çıktıktan kısa bir süre sonra yasaklanması veya ruhsat alamaması (rimonabant, lumiracoxib, bazı antibiyotikler, antidiyabetikler, kolesterol düşürücüler gibi) milyonlarca dolar zarar sebep olmakta ve idareciler bu zararları karşılamak ve hissedarlarını memnun edebilmek için insan sağlığını hiçe sayarak, etik dışı pazarlama faaliyetlerine girişebilmektedirler.

ABD gibi sistemin bir şekilde işlediği ülkelerde sahtekarlıklar, sahtekarların yanına kar kalmamakta ve bedelini ödemektedirler. Türkiye gibi ülkelerde ise bunlar yapanların yanına kar kalmakta ve olan zavallı hastalara ve devlete olmakta. ABD de Pfizer Neurontini off-label (FDA endikasyonları dışında) kullandırttığı için milyonlarca dolar tazminat öderken Türkiyede bırakın bir taraftandevlet eliyle off-label cenneti yapılmakta, diğer taraftan defalarca yazdığımız gimi ilaç olmayan ilaçlar ve daha vahimi bazı ara ürünler cömertçe geri ödenerek bazıları zengin edilmekte... Son günlerde bunun esas sebebinin, sağır sultanın bile duyduğu dedikodular, bazı üst kademe bürokratların bazı firmalarla ilişki vehatta ortaklıkları olduğu. Eğer bu doğru ise durum çok daha vahim ve tuz kokmuş demektir. Umarız CHP genel başkan yardımcısı Sayın Kemal Kılıçtaroğlu bu konuya da el atar. Kılıçdaroğlu ilaç sorununu yakından bilen bir kişi. Gerek Bağkur ve gerekse SSK genel müdürü olduğu dönemde, özellikle rahmetli maliye bakanı Adnan Kahvecinin büyük desteği ile, ilk defa SSK ilaç listelerini hazırlamış (30 civarında bir komisyonla, şeffaf olarak), halen kullanılmakta olan emekli ve ssk reçetelerinin tasarımlarını yapmış (misveddeler ve taslaklar halen bende saklı) ve devlete o zaman milyonlarca dolar kazandırmıştık.

Bu sene başlarında FDA anti-epileptik ilaçlarla ilgili çok ciddi uyarılarda bulundu ve bunların intihar düşüncesini 2 mislinden fazla artırdığını bildirdi. Her nekadar bu ilaçlara anti-epileptik (sara ilacı) diyorsakta bunlar akla gelen hemen her hastalıkta, bipolar bozukluklar, nöropatik ağrı, kronik ağrı, migren, IED (intermittent expolsive disorder, aralıklı patlayıcı bozukluk) gibi hastalıklarda kullandırlma başlanmış ve bu ilaçları üretenler milyar kazanmış ve kazanmaya devam etmekte. İşin acı tarafı ise birçok hastalıktaki etkilerinin yalan ve sahte makalelere dayanması ve bu firmalar kiralık sahtekar doktorlar tarafından promosyonlarının yapılması.

FDA halen 11 ilaç için uyarılarda bulunmakta. Bunlar: karbamazepin (Tegretol), felbamat (Felbatol), gabapentin (Neutontin), lamotrigin (Lamictal), levetirasem (Keppra, Epixx), okskarpazepin (Trileptal), pregabalin (Lycria), tiagabin (Gabitril), topiramat (Topamax), velproat (Depakote) ve zonisamide (Zonegran). .. FDA bu uyarıları 200 klinik araştırmayı ve 43.893 hastayı değerlendirdikten sonra yaptı. Uyarılar arasında bu ilaçlara bağlı olarak depresyonun artması, sevdiğikişilerden uzaklaşma, çok istediği-sevdiği şeylerden vazgeçme, ölümü düşünme, kendine zarar verme gibi bulgular mevcut. Bu semptomlar ilaca başladıktan 1 hafta sonra ortaya çıkabilir ve aylarca devam edebilir. Bu olaylar ilk defa 2004 yılında New Yorklu hukukçu Andrew Finkelstein’in FDA’ e başvurması ile başladı. Finkelstein FDA den doktorların Neurontinin intihar riskini ardığı yönünde uyarılmasını istedi. Finkelstein Neurontinin intihar riskini artırdığından 2003 yılında bir şikayet üzerine haberdar olduğunu , şikayetçinin ilacı kullandıktan birkaç hafta sonra intihara teşebüs ettiğini ve şikayetçinin avukatının bir ulusal TV kanalında benzer etkiye maruz kalanların bunu bildirmelerini istemesi üzerine 20.000 den fazla kişinin Neurontin’e bağlı intihar düşüncesi olduğunu öğrendiğini belirtir. Bunun üzerine açılan dava soruşturması sırasında Neurontine bağlı 300 intihar ve 500 intihar teşebbüsü olduğunu savcı tesbit eder. Pfizer aleyhine 1000 den fazla tazminat davası açılır, 2004 yılında Pfizer suçlu bulunur ve tazminat ödemeye mahkum olur. Bu ve daha sonra yapılan tahkikatlar ve mahkemeler sırasında mahkemelere delil olarak bir çok uzman raporu sunulur. Uzmanların hemen hepsi Pfizer’in bilimsel araştırma sonuçlarını çarpıttığını ve işine geldiği gibi kamuoyuna duyurduğu konusunda ayni fikirdelerdir.

Uzmanlara göre Pfizer’in taktiklerinden birisi negatif sonuçları yayınlamayı geciktirmek veya negatif sonuçları pozitif hale getirmektir. Başka bir yöntem ise negatif sonuçları pozitif olduğu iddia edilen sonuçlarla harmanlayarak pozitifleştirmektir.

Uzmanlardan Profesör Kay Dickersin (John Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu) “Pfizer’in politikasının Neurontininin negatif sonuçlarını yanlış yorumlayarak doktorları ilacın etkili olduğuna inandırmaktır” demektedir. Pfizer ise yaptığı açıklamada Neurontin sonuçlarını manüple etmediklerini, çalışma raporlarını objektif, doğru, dengeli ve tam olarak yayınladıklarını iddia etmiştir. Kısa bir süre önce açıklanan Boston Federal Mahkemesi kayıtlarına göre ilaç sanatii klinik araştırma sonuçlarını kontrol ederek bilim ve pqazarlama arasında flu bir çizgi çizmekte. Dr Dickersin Neurontinle ilgili 21 çalışmayı incelemiştir. Bu çalışmalardan 5 tanesi pozitif, 16 tanesi negatif bulunmuştur. Beş pozitif çalışmadan dört tanesi tam makale şeklinde yayınlanmış, 10 negatif çalışma hiç yayınlanmamıştır.

Neurontin olayına benzer şekilde bu sene Merck ve Schering Ploug Vytorin ile ilgli negatif araştırmanın sonuçlarını yayınlamayı geciktirmiş ve ilacın aterom plağı oluşumunu etkilemediğini örtbas etmeye çalışmıştır. Neurontinin bipolar bozukluklar ve migrende iddia edilen etkileride halen şüphe altındadır ve FDA tarafından onaylanmamıştır. FDA (postherpetik nöralji endikasyonu var) ve Avrupada birçok ülkede nöropatik ağrı endikasyonu yokken Türkiyede bu endikasyonun verilmesi herhalde farmakolojide ne kadar ileri olduğumuzun bir göstergesidir! Bu gün Türkiyede endikasyonu olmamasına rağmen yüzlerce-binlerce migrenli hastada Neurontin kullanılmakta...

Pfizer 2004 yılında Neurontin jeneriklerinin çıkması üzerine pazarlama faaliyetlerine son vermiş ve hemen hemen ayni özelliklere sahip, patentli pregabalin (LYCRIA) yı pazarlamaya başlamıştır. 2004 Yılında Pfizer 430 milyon dolar, 2008 de 800 milyon dolardan fazla tazminat ödemesine rağmen özellikle endikasyon dışı kullanımlarla milyarlarca dolar Neurontin satmış ve satmaya devam etmektedir.. Şu anda ABD de sigorta şirketleri ve hastalar Pfizerden 4.9 milyar dolarlık tazminat istemekte...

Not:
1. 16 Mayısta yazdığımız bir yazıda (Rimonabant (Acomplia)’nın Şerrinden FDA Amerikalıları Korudu, Umarız Tanrı Avrupalıları, Dr. Mahmut Tokaç da Türkleri Korur! (http://www.klinikfarmakoloji.com/?q=node/102 )) demiştik. Dediğimiz doğru çıktı ve Dr. Mahmut Tokaç Türkleri korudu. Bir ilaca hemen ruhsat vermemekle nekadar isabetli davranıldığı ve binlerce hastanın zarar görmesinin önlendiği çok açık bir şekilde görüldü. Umarız bu davranış diğer ilaçları da kapsar.
2. IED (Intermittent Explosive Disorder) oldukça yeni bir hastalık. Halen çok iyi bilinmemekte. Psikiyatrist arkadaşlar bu konuda hekim arkadaşlarını ve kamuoyunu aydınlatırlarsa çok faydalı bir iş yapmış olurlar. Harvard Tıp Fakültesinde yapılan bir araştırmaya göre on milyon Amerikalı bu hastalıktan muzdarip. Acaba Türkiyede kaç milyon kişi? Acaba SSRI grubu antidepressanlar IED ye sebep oluyor mu?
3. Neurontin ile ilgili uzman raporlar ekte takdim edilmiştir. Umarız yetkililerve bu ilacın promosyonunu yapanlar ve migrenlilerde kullananlar bunlara bir göz atar.