Ne değişti????

klinik farmakoloji dosyası
Acı İlaç

Bu yazı 19.06.2008 de FARMAMEDYA da yayınlanmıştır...

Ar Dünyası Değil Kâr Dünyası.
Anlayana Sivrisinek Saz, Anlamayana Davul Zurna Az.
(19.06.2008)

E-posta : fctulunay@gmail.com

Senelerdir bazı santral sinir sistemi ilaçlarının ciddi yan etkilerini ve bazılarının da plasebodan farksız olduklarını yazdığımızda doğal olarak bunları üreten ilaç firmaları ve onlardan daha fazla bu firmalara mideden bağlı bazı sözde bilim adamlarının saldırılarına maruz kaldık.

Acı İlaç arşivine bakarsanız bunların neler olduğunu görürsünüz. Mesela ‘’SSRI grubu ilaçların çoğunun depresyonda plasebodan farksız olduğunu ancak şiddetli depresyonda kısmen etkilidir’’ diye bütün bilim adamları feryat ederken, beyni yerine göbeğini büyüten bazı sözde akademisyenler gazete ve televizyonlarda ağababalarının çığırkanlığını yapıyorlardı ve halen yapıyorlar.

Çünkü bu zavallıların hastalarına kendilerine ezberletilen birkaç ilaçtan fazla verebilecekleri başka bir şey yok. Bunların sesleri fazla çıksa da memnuniyet verici husus birçok dürüst ve ahlaklı hekim arkadaşın hastaların kanın emmeden, onlara en iyi ilaç ve ilaç dışı tedaviyi uygulamalarıdır.

İlaç firmalarının çoğu ilaçlarının promosyonu için özellikle yurt dışından şöhretli akademisyenleri getirerek Türk doktorlarının beynini yıkamaya çalışırlar. Bu akademisyenler içinde son derece dürüst ve ahlaklı fikir liderleri olduğu gibi, maalesef şarlatan ve ahlaksızlarda mevcuttur.

Genelde tencere yuvarlanır ve kapağını bulur. Dürüst firmalar dürüst konuşmacılar getirir ve bunlarla beraber Türkiye’deki dürüst bilim adamlarını konuştururken, kan emici firmalar dünyanın en satılık, en sahtekar bilim adamlarını Türkiye’ye getirir ve onlara benzer yerli sahtekarlarla ilaçlarını pazarlamaya çalışırlar.

Geçen hafta ABD’nde son yılların en büyük bilimsel ahlaksızlık olayı ABD Senatosu tarafından ortaya çıkartıldı. Dünyanın en ünlü üniversitesinin (Harvard) tıp fakültesi (Massachusetts General Hospital) psikiyatri bölümünün saygıdeğer (!) profesörleri ilaç firmalarından milyonlarca dolar alarak onların ilaçlarının promosyonunu yapmışlar.

Türkiye’de de çok iyi tanınan ve çocuk psikiyatrisinin öncüleri kabul edilen, Joseph Biederman, Timothy Wilens ve Thomas Spencer ilaç firmaları ile anlaşarak çocukların dahi kanını emmekten çekinmemişler. Bununla da yetinmeyip ilaç firmalarından aldıkları milyonları üniversiteye bildirmeden cebe atmışlar.

Bu sahtekarlardan Prof. Joseph Biederman bir ilaç firması tarafından Türkiye’ye getirtilerek Türk tıbbına hizmet adı altında ilaçlarının reklamı yaptırılmıştır. Biederman ilaç firmaları ile çalışmaya başladıktan sonra çocuklarda bipolar bozukluklardaki tanı oranı 40 misli artmıştır!!!!!... Her üç psikiyatrist de hangi firmadan hangi ilaç için araştırma yaptılarsa o ilaçları tavsiye etmiş doktor ve hastaları kandırmışlardır.

Her zaman olduğu gibi olayın ortaya çıkmasından sonra Biederman New York Times’a verdiği demeçte “amacının yanlız ve yanlız bilim için ve tıbbın gelişmesi için çalıştığını!!!” açıklamıştır. Bunun yanında ilaç firmalarından 2000-2007 yılları arasında aldığı 1.6 milyon doları açıklayamamıştır.

Senatör Charles E Grassley, Biederman ve arkadaşlarının fedaral kanunları ve üniversite dürüst araştırma kurallarını ihlal ettiğini belirterek, bazı araştırmaları da federal kaynaklardan yaptıklarına dikkati çekmiştir. Senatör Grassley yaptığı soruşturma sırasında Biederman, Johnson & Johnson firmasından hiç para almadığını iddia etmiş, daha sonra 3.500 dolar aldığını itiraf etmiş, tahkikat ilerleyince Johnson & Johnson, Biederman’a 2001 yılında 58.169 dolar ödediklerini açıklamak zorunda kalmıştır.

Harvard Üniversitesi’nin ilaç firmaları ile yaptığı danışmanlık anlaşmalarına göre araştırmacılar FDA tarafından onaylanmamış endikasyonlarda çocuklarda psikiyatrik ilaçları kullanamazlar. Diğer taraftan Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) sözcüsü John Burklow, eğer NIH kuralları ihlal edilmiş ise kendilerinin de çok ciddi tedbirler alacaklarını açıklamıştır.

Dr. Biederman ve Wilens tarafından 2005 yılında federal fonlardan 287 milyon dolar alınmıştır. Şu anda bu fonların sınırlandırılması veya askıya alınması düşünülmektedir.

Dr. Biederman çocuk psikiyatrisinde özellikle dikkat eksikliği ve hiperativite bozukluğu (DEHB) ve bipolar bozukluklar üzerinde en önde gelen kişilerden birisi olmasına rağmen, araştırmalarının çoğu küçük çalışmalar olup, büyük kısmı ilaç firmaları tarafından desteklenmiştir.

Bunların sonucu 1994 – 2003 yılları arasında tartışmalı olarak ABD’nde çocuklarda bipolar bozukluk tanısında 40 misli artış, ve antipsikotik ilaç kullanımında da inanılmaz artış ortaya çıkmıştır.

Bilindiği gibi antipsikotikler (majör trankilizanlar) çocuklardaki semptomları kısa sürede baskılar. Fakat çocuklar bu ilaçların kilo aldırıcı etkileri ve metabolik problemlerine daha duyarlıdır. Uzun sürede bu ilaçların çocukların yaşamını düzelttiğine dair ciddi deliller yoktur (Biederman gibi satılıkların yayınları hariç).

ABD’nde araştırmaların dürüstlüğünü sağlamak için NIH araştırıcıların 10.000 dolar veya daha fazla kazançlarının üniversiteye bildirilmesini şart koşar. NHI geçen sene 3000 üniversitede 325.000 araştırıcıya 23 milyar dolar araştırma fonu kullandırmıştır. NHI bu durumda araştırıcıların çıkar ilişkilerini takip etmelerinin çok zor olduğunu bunun üniversiteler tarafından takip edilmesi gerektiğini belirtmektedir.

Üniversiteler araştırmacılara çıkar ilişkisi olup olmadığını sormakla beraber bu konuda ciddi bir denetleme yapmamaktadırlar. Yale Tıp Fakültesi dekanı Prof. Robert Alpern, “eğer bir doktor ilaç firmasından 80.000 dolar aldığını deklare ederse, ben çekte hakikatte kaç dolar yazdığını bilmem.” diyerek kontrolun ne kadar zor olduğunu belirtmiştir.

Senatör Grassley Harvard Üniversitesi’nden sahtekar araştırıcıların deklare ettikleri kazancın kaç para olduğunu ve hangi ilaç firmalarından para aldıklarını sormuş. Yukarıda da belirttiğimiz gibi önce Johnson & Johnson firmasından hiç para almadığını, daha sonra 3500 dolar aldığını deklare etmiş fakat Johnson & Johnson 58.169 dolar verdiğini itiraf etmek zorunda kalmıştır. Benzer şekilde Dr. Biederman 2000 yılında Eli Lilly ilaç firmasından dikkat eksikliği tedavisinde Strattera çalışması için 10.000 dolardan daha az aldığını deklare etmesine rağmen Eli Lilly Senato tahkikatında kendisine 14.000 dolar ödediklerini açıklamak zorunda kalmıştır.