Dervişin Fikri Ne ise, Zikri de Odur.

klinik farmakoloji dosyası
Acı İlaç

İsveç’ten yeni gelen bir haber bizim tekrar geri ödeme planlarını düşünmemize ve ne halde olduğumuzu görmemize yardım etti.

Bilindiği gibi İsveç, dünyanın kişi başı geliri en yüksek ve Avrupa’nın en müreffeh ülkelerinden birisidir. Bilim yönünden de aynı sıraları korur. Karolinska Tıp Fakültesi Avrupa’da klinik farmakolojiyi başlatan kurumdur ve klinik farmakolojinin kurucusu Prof. Dr. Folke Sqosvist aynı zamanda büyük bir Türkdostudur ve birkaç kere Türkiye’ye gelmiş ve de 24-28 Haziran’da İstanbul’da yapılacak olan 6. Avrupa Klinik Farmakoloji Kongresi’nin onursal başkanıdır.

İşte böyle bir ülke Pfizer’in Viagra’nın geri ödeme planına alınması için yaptığı son müracaatı da çok enteresan bir gerekçe ile reddetti.

İsveç sağlık otoritelerinin kararı, “ereksiyon benim ülkemin öncelikli problemi değil, benim ülkemde erektil disfonksiyondan daha önemli problemlerim var ve ben kaynaklarımı bu iş için tüketmem...” oldu.

Bizde ise peynir ekmek gibi tüketilmekte.Bunun nedenlerini incelersek;

a. İsveç’liler “light” oldukları için(!) Viagra’ya ihtiyaç duymuyorlar!

b. Türk’ler maço olduğu içindir ki Viagra’sız yapamıyorlar (?) !!!

c. Erektil disfonksiyon Türkiye’nin en önde gelen rahatsızlığıdır!?

d. İsveç farmakoekonomi denilen bir bilimi ve akılcı ilaç kullanmayı biliyor.

e. Türkiye halen bazılarının istediği gibi akılsız ilaç kullanmayı tercih ediyor.

Doğru cevap (d) ve (e) şıkkıdır. Yalnız bu ilaç mı? Tabi ki hayır. Bu sütunlarda defalarca yazdık, “TASARRUF ETMEK İSTİYORSANIZ ÖNCE ULUSAL İLAÇ REHBERİ”ni hazırlayın, aksi takdirde bir yere varamazsınız ve getireceğiniz her önlem “averaj fiyat gibi” fiyasko ile sonuçlanır.

Çok yakında büyük ihtimalle ortalama fiyattan vazgeçilecek, “iskonto sistemi” başlayacak ve o da beraberinde bir sürü sorun ve tartışma getirecektir.

Şu anda konuyla ilgili tüm kesimler bir çıkmaz içindedir. Hakikaten halk sağlığını düşünüyorsak biyoeşdeğerliliği kanıtlanmamış ilaçların ruhsatlarını derhal askıya alın.

Bu gün averaj biyoeşdeğerliliğin dahi geçerliliğinin azaldığı bir ortamda siz onu bile yapamıyorsanız cinayete ortak oluyorsunuz.

Bu arada bazı yarı cahil-uyanıklar her ilaç için biyoeşdeğerliliğin gerekmediğini iddia etmeye başladılar. Hangi ilaçlara biyoeşdeğerlik gerekip gerekmediği FDA rehberlerinde, EMEA’da ve DSÖ raporlarında çok açık belirtilmiştir.

Kalite kontrolu amaçlı biyoeşdeğerlik, topikal formlara kadar gereklidir. Bu bakımdan işi sulandırarak daha kötüye götürmekten kaçınılmalıdır.

 

Prof. Dr. F. Cankat Tulunay

A.Ü.Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji ABD öğretim üyesi,

Klinik Farmakoloji Derneği Başkanı

Fax: 0 312 311 64 95

tulunay@dialup.ankara.edu.tr