FDA HASTALARIN SAĞLIĞI İLE Mİ OYNUYOR?

Haber

 

FDA HASTALARIN SAĞLIĞI İLE Mİ OYNUYOR?

İLAÇ FİYATLARINI UCUZLATMAK İÇİN KALİTEDEN VAZ GEÇİLİYOR!

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), ilaç ve tıbbi cihaz onay süreçlerinde büyük bir paradigma değişikliğine gidiyor. FDA Başkanı Marty Makary’nin duyurduğu yeni politika, şirketlerin çoğu yeni ilaç için artık iki adet bağımsız “pivotal” çalışma yerine yalnızca tek bir klinik çalışma ile onay başvurusu yapabilmesine izin verecek. FDA’nın 2024’te onayladığı 50 yenilikçi ilacın %66’sı tek bir çalışma ile onaylanmıştı.Bu, onayları hızlandırıp maliyetleri düşürecek ancak düzenleyicilerin ek kanıt talep etme gücünü azaltabileceği için endişe yaratıyor. İstatistiksel olarak tek büyük çalışmanın bazı durumlarda iki çalışmadan daha iyi olduğu gösterilmiş olsa da, farklı popülasyonlarda iki çalışmanın hata riskini daha iyi kontrol ettiği biliniyor. İlginç biçimde FDA aşılar için tam tersi yönde (daha fazla kanıt gerektiren) bir politika planlıyor; bu da çelişkili bir düzenleyici mesaj oluşturuyor.

FDA, 29 Ekim 2025’te yayımladığı bir taslak rehber (draft guidance) ile biyobenzer (biosimilar) ilaçların geliştirilmesi ve onay süreçlerini hızlandırmak ve daha az maliyetli hâle getirmek amacıyla önemli değişiklikler önerdi.

Yeni politika, şirketlerin yıllarca süren ve ortalama 117 milyon dolar maliyeti bulunan klinik çalışmalarını azaltarak daha hızlı ve ucuz bir düzenleyici süreç sunmayı hedefliyor. Tek çalışma, özellikle nadir hastalıklar ve onkoloji gibi zor hasta popülasyonlarında zaten dominant hâle gelmişti; 2024’te tek çalışmayla onay alan ilaçların %70’i orphan ilaçlardı.

Neden “İki Çalışma” Kuralı Vardı?

Regülasyon tarihinde yeni bir ilacın etkinliğinin kanıtı için iki bağımsız, iyi tasarlanmış, pozitif sonuçlu çalışma altın standart kabul edilirdi. Bunun iki amacı vardı:

  1. Tekrar edilebilirlik: Sonucun tesadüf olmadığına dair güvence.
  2. Tip I hata kontrolü: Etkisiz bir ilacın etkiliymiş gibi görünme riskini azaltmak.

Eğer çalışmalar farklı popülasyonlarda yürütülüyorsa veya sonuçlar heterojen ise: Tek bir çalışma bazen tip I hatayı yeterince koruyamıyor. Bu durumda iki ayrı çalışmanın tekrarlanabilirlik avantajı daha yüksek.

  • Özellikle “karşılaştırmalı klinik etkinlik çalışmaları”nın (comparative efficacy studies ― CES) gerekliliğini önemli ölçüde azaltmayı planlıyor; bunun yerine analitik testler ve laboratuvar-temelli karşılaştırma yöntemlerini (analytical comparability / analytical assessments) önceliklendirmeyi öneriyor.
  • Aynı zamanda biyobenzerlerin, “orijinal biyolojik (reference biologic)” ilaçlarla – belirli koşullar altında – eczanede markasız (generic gibi) şekilde yer değiştirebilmesi için “interchangeability” (ikame edilebilirlik) statüsünün kazanılmasını kolaylaştıracak adımlar atılıyor.

FDA’nın gerekçesi: Biyolojik ilaçlar ABD’de reçetelerin yalnızca ~%5’ini oluşturuyor, ancak 2024 itibarıyla toplam ilaç harcamalarının %51’ini teşkil ediyor. Öte yandan, bugüne kadar onaylanmış biyobenzer sayısı oldukça sınırlı: 76 onaylı biyobenzer ilaç.

Neden Bu Değişiklik: Potansiyel Avantajlar

1. Maliyet ve Zaman Tasarrufu

  • Daha az klinik çalışma, araştırma-geliştirme (Ar-Ge) maliyetlerini ve zamanını ciddi ölçüde düşürecek. Bazı analizlere göre, bu reformlar biyobenzer geliştirme maliyetlerini %90’a kadar azaltabilir.
  • Onay süreçleri hızlanacak — biyobenzer ilaçlar pazara daha erken gelebilecek. Bu da, hastaların ve sağlık sisteminin hızlı fayda görmesi demek.

2. İlaç Fiyatları ve Erişilebilirlik

  • Orijinal biyolojik ilaçlar genellikle çok pahalı; biyobenzerler ise genetik generikler gibi, daha düşük fiyatlarla aynı veya benzer etkiyi sunmayı amaçlıyor. FDA da bu yönü “daha uygun fiyatlı biyolojik tedavilere geniş erişim” olarak tanımlıyor.
  • “Interchangeability” statüsünün kolaylaştırılması, eczanelerde biyobenzerlerin orijinal ilaçların yerini almasını destekleyerek — doktor reçetesi veya yeniden değerlendirme gereksinimi olmadan — yaygın kullanımını teşvik edebilir. Bu da rekabeti artırır, fiyatları düşürür.

3. Pazar Rekabeti ve Yenilikçi Baskı

  • Daha düşük maliyetle biyobenzer çıkışı — özellikle patent koruması sona ermiş ya da yaklaşıyor biyolojik ilaçlar için — rekabeti artırabilir. Bu, hem biyobenzer üreticilerin sayısını artırabilir, hem de orijinal biyolojik ilaç firmalarını fiyat indirimi ya da inovasyona zorlayabilir.
  • FDA’nın bu adımı, biyobenzer (large-molecule) piyasasında “genetik ilaçlar” (small-molecule generics) gibi bir rekabet ortamı yaratmayı hedefliyor.

4. Daha Mantıklı Bilimsel Değerlendirme

  • Modern analitik tekniklerin (biyokimyasal, yapısal/ fonksiyonel karşılaştırmalar) hassasiyeti arttı. Eğer bir biyobenzer referans ürün ile “hücresel üretim hattı, saflık, kalite attribütleri” bakımından yüksek benzerlik gösteriyorsa; geleneksel görece klinik etkinlik (CES) çalışmalarına her zaman ihtiyaç olmayabilir. FDA da bu durumu — ihtiyaca göre esneklik — kabul ediyor.
  • Bu yaklaşım, kaynakların gereksiz klinik çalışmalara değil, daha değerli Ar-Ge, izleme veya üretim kalitesine yönlendirilmesini sağlayabilir.

Riskler, Eleştiriler ve Potansiyel Sorunlar

Ancak bu reformun beraberinde getirdiği bazı riskler ve tartışmalı noktalar da var.

1.Klinik Güvenilirlik ve Güvenlik Endişesi

  • Klinik etkinlik ve güvenliği doğrudan insan çalışmalarıyla ölçmek, biyobenzerlerin referansa sadakatini (potency, immünolojik tepki, long-term safety) gözlemlemek için en güçlü yoldur. “Analitik + PK (farmakokinetik) + kalite karşılaştırması” bazı durumlarda yeterli olmayabilir; özellikle bağışıklık sistemi, immunojenite, biyolojik kompleks yapı, uzun dönem güvenlik gibi konularda. Birçok uzman bu yönü vurguluyor.
  • Bazı biyobenzerler veya referans ürünler çok karmaşık olabilir; bu durumda “analitik benzerlik” klinik benzerliğin yerini tutmayabilir.
  • FDA’nın önde gelen isimlerinden Richard Pazdur dâhil bazı kıdemli değerlendirme yetkilileri, tek bir klinik çalışma, özellikle heterojen hasta popülasyonlarında, yanlış pozitif sonucun (tip I hata) yakalanamayabileceği durumlara yol açabilir.

2. Pazar & Rekabet Dinamikleri — Gerçekleşmeyen Beklentiler

  • FDA’nın açıklamasına rağmen; biyobenzerlerin pazar payı hâlâ düşük. Mevcut 76 onaylı biyobenzer, tüm biyolojik ilaç havuzuna kıyasla küçük.
  • Hukuki (patent, lisans, data exclusivity), sigorta/ödeyici politikaları (payers, PBM’ler), doktor/eczacı direnci ve hasta algısı gibi non-teknik engeller hâlâ büyük bariyer. Bu reform tek başına fiyatları ciddi şekilde düşürmeye yetmeyebilir. Bazı analizler de bu noktayı vurguluyor.
  • “İkame edilebilirlik” (interchangeability) statüsünün yaygın kabul görmesi de zaman, güven ve piyasa dinamiklerine bağlı; bu reform bu süreci hızlandırsada garantilemez.

3. İnovasyon & Kalite Kontrol Endişesi

  • Orijinal biyolojik ilaç üreticileri, bu reformun uzun vadede “imalat kolaylığı / pazar baskısı” nedeniyle inovasyona yatırım yapma isteğini azaltabileceğini iddia edebilir. Bu, biyolojik ilaç alanındaki yenilik döngüsünü yavaşlatabilir — özellikle karmaşık, yenilikçi biyolojik terapilerde. Bazı firmalar bu adımı eleştiriyor.
  • Analitik ve karakterizasyon yöntemlerinin hassas, güvenilir ve standardize olması önemli. Eğer bu süreç yeterli kalite kontrolden yoksun olursa, biyobenzer ürünlerde varyabilite, immunojenite, saflık gibi riskler gündeme gelebilir.

4. Regülasyon & Güvenlik Açısından Temkinli Olunması Gerekiyor

  • FDA’nın rehberi “taslak (draft)” hâlinde; bu demek ki nihai rehber değil — kamu yorumlarına açık; bu süreçte değişmeler olabilir.
  • “Her biyobenzer için klinik çalışmadan vazgeçilsin” anlamı çıkmamalı; rehberde de “analitik karakterizasyon yeterli olduğu, kalite attribütlerinin iyi anlaşıldığı, farmakokinetik karşılaştırmanın mümkün olduğu ve referans ürünün klinik-etki ve güvenliği artık iyi bilindiği” durumlar için bu yol öneriliyor.

Ne Değişebilir? Kimler İçin Ne Anlama Geliyor?

Hastalar / Sağlık Sistemi

  • Biyobenzer seçeneklerin artması → bazı biyolojik tedavilerin ucuzlaması, erişimin genişlemesi → kronik hastalık, otoimmünite, kanser, nadir hastalıklar gibi alanlarda önemli fayda.
  • Eczanelerde orijinal ilaç yerine biyobenzer tercih edilmesi yaygınlaşırsa, sigorta/ödeme yükü azalabilir, ilaç harcamalarında tasarruf sağlanabilir.

İlaç / Biyoteknoloji Endüstrisi

  • Biyobenzer geliştirmek daha az maliyetli ve hızlı hale gelecek: firmalar daha fazla biyobenzer geliştirip pazara sürebilir — bu da biyoteknoloji sektöründe “ucuz ama etkili biyolojik ilaçlar” üretimini teşvik eder.
  • Rekabet artarsa, orijinal biyolojik ilaç firmaları fiyat indirimi, pazarlama stratejisi veya yenilikçi Ar-Ge’ye yönelmek zorunda kalabilir.
  • Ancak kalite kontrol, üretim standardizasyonu, regulasyon ve güvenlik takibi önemli olacak. Firma stratejileri bu bağlamda yeniden şekillenebilir.