SATILIK Sir'ler

klinik farmakoloji dosyası
Acı İlaç

Son günlerde statinler ile kanser ilişkisi gitikçe daha enteresan bir hal almaya başladı. Bir süre önce  VYTORIn (INEGY) kullananlarda kanser riskinin plasebo kullananlara nazaran anlamlı olarak farklı çıkması bilim dünyasını karıştırdı. Dünyanın en ünlü “Sir” ünvanlı istatistikçisi duygusal sebeplerle (!!!) istatistik ilmini ve GCP (Good Clinical Practice)’i inkar ederek aldıklarının karşılıklarını firmalarına ödemeye çalıştı.... İlgili ilaç firmaları ise “iki grup arasındaki anlamlı farklılığa” tesadüf diyerek sahtekarlığın son kertesini gösterdiler.

Geçen yıl (Effect of the Magnitude of Lipid Lowering on Risk of Elevated Liver Enzymes, habdomyolysis, and Cancer: Insights From Large Randomized Statin TrialsA. A. Alsheikh-Ali, ve ark.,, J Am Coll Cardiol, 2007; 50:409-418) yayınlanan çalışmada 309.506 kişi/sene incelenerek 23 statin tedavisi sırasında LDL (düşük dansiteli lipoprotein kolesterol) ile rabdomiyolizis , karaciğer enzim değişiklikleri ve kanser riski arasındaki ilişki araştırıldı. Sonuçtadüşük dozlarda kullanılan statine bağlı LDL seviyesindeki yüzde düşüş ile karaciğer enzim yükselmesi ve rabdomiyoliz arasında bir ilişki bulunmaz iken, yüksek doz statin kullananlarda karaciğer enzimlerinde anlamlı artış bulunmuştur. Yapılan diğer analizde ise LDL seviyesi ile kanser sıklığı arasında çok anlamlı bir ilişki (p=0.009) bulunmuştur. Sonuç olarak karaciğer enzimlerindeki yükselme ve rabdomiyoliz doz bağımlı bir etki olarak gözlenirken, kanser sıklığındaki artış düşük LDL-C ye bağlanmıştır.

Ayni grup geçen seneki hatalarını düzeltmek için (!) bu sene yaptıkları yeni araştırmada da maalesef ayni sonuça ulaşırlar!!!!  (Statins, Low-Density Lipoprotein Cholesterol, and Risk of Cancer: A.A. Alsheikh-Ali, ve ark., J A Coll Cardiol., 20 Ağustos 2008). LDL-C ile kanser arasında anlamlı invers bir ilişki vardır. Yani LDL-C düştükçe kanser olma olasılığı artmakta.

 

Tartışmalar devam ederken ve Tufft Üniversitesinin anlı-şanlı profesörleri sonuçları nasıl örtbas edeceklerini düşünürken, MDS ve Schering Plough tarafından desteklenen SEAS (Intensive Lipid Lowering with Simvastatin and Ezetimibe in Aortic Stenosis, A.B. Rossebo ve ark., NEJM, 2 Eylül 2008) çalışması yayınlandı. Bu çalışmada da VYTORIN (INEGY) kullananlarda kanser riski kullanmayanlara nazaran 2 misli yüksek bulundu. Çalışmanın diğer çok önemli bir bulgusu ise Vytorin hastalara kanserden oluşumundan başka hiç birt fayda sağlamamış, primer ve sekonder sonuçlarda bir fark bulunamamıştır… Olay daha da karışır. Kanser riski statine mi yoksa başka bir sebebe mi bağlıdır? Statinlerle yapılan diğer çalışmalarda kanser riskinde artış olduğunun gösterilmemesi suçlunun Ezetimib’i (EZETROL) işaret etmekte. Ezetimip statin yapısında olmayıp, barsaktan kolesterol ve yağların emilimini azaltarak kolesterol seviyesini azaltır. Ezetimibin kolesterolün yanında başka nelerin absorbsiyonunu inhibe ettiği bilinmemekte. Ezetimib çok ciddi karaciğer hasarlarına sebep olabilmekte (Serious drug-induced liver disease secondary to ezetimibe. Castellote J ve ark., World Gastroenterol., 14: 5098, 2008, 28 Ağustos). Simvastatinle beraber kullanıldığında bu ciddi yan etki dahada artmakta ve iş karaciğer nakline kadar gidebilmekte (Simvastatin-ezetimibe-induced hepatic failure necessitating liver transplantation. Tuteja ve ark., Pharmacotherapy, 28:1188,2008, Eylül).

 

Önce Schering-Plough ve Merck Vytorin (Inegy) ile yaptıkları ENHANCE çalışmasını sonuçlar negatif çıktığı için yayınlamadılar. Daha sonra kamuoyu baskısı ile sonuçları açıklamak zorunda kaldılar ve çok büyük Pazar kaybına uğradılar. Arkasından yine iki firmanın desteklediği SEAS çalışması işin tuzu biberi oldu. Vytorin hem etkisiz bulundu ve hemde kanser sıklığında %60 dan fazla artışa sebep olduğu ortaya çıktı. Hernekadar Schering ve Merck SEAS çalışmasını yayınlamak istemesde SEAS çalışmasının baş araştırmacısı TerjePedersen işin saklanacak yönü olmadığını ve sonuçları “American Heart Association” kongresinde tebliğ edeceğini açıklaması üzerine firmalar buna karşı çıkarak sonuçların önce FDA’e ve minimum bir şekildede hissedarlar duyurulmasını ister ve sonunda yukarıda bahsettiğimiz gibi 2 Eylül 2008 de sonuçlar yayınlanmak ve Avrupa Kardiyoloji Kongresinde tebliğ edilmek zorunda kalır ve işler karışır…

 

Bir taraftan ABD temsilciler meclisi “House Energy and Commerce Committee” bir taraftan Schering Plough ve Merck arasında tahkikat başlatırken diğer taraftan da FDA için araştırma başlatır. Bu konudaki soruşturmalar devam etmekte… ENHANCE çalışması ile büyük darbe yiyen Vytorin’e (INEGY) ikinci büyük darbe SEAS ile gelir. Firmalar önce tüm istatistik bilimini inkar ederek kanser oluşumunun tesadüf olduğunu, etkisizliğin yanlış çıktı (end point) kullanıldığına bağlayarak kamu oyunu kandırmak isterlerse de bunu yutturamazlar(!). Bunun üzerine bilim dünyasındaki en büyük etik dışı davranışa başvururlar. Sözde “Sir” özde firmaların paralı silahşörü olan Oxford Üniversitesinden Profesör Richard Peto’u devreye sokarlar. Peto Vytorin çalışmalarından birisinin yürütücüsüdür. Profesör Peto bilim ahlakına sığmayan bir şekilde halen yürütülmekte olan çift kör IMPROVE-IT ve SHARP çalışmalarının kodlarını kırarak şu ana kadar toplanmış bilgileri derleyerek Vytorin’in kansere sebep olmadığını açıklar ve sonuçları NEJM de yayınlar(Analyses of Cancer Data from Three Ezetimibe Trials. Peto R ve ark., NEJM, 2 Eylül 2008). Fakat bu yayın için kendisine ne ödendiğini açıklamaz (!). Etik geçinen her iki firma da GCP (iyi klinik uygulamalar) kurallarını çiğnemekten kaçınmaz ve etik kurullar da buna göz yumarlar!!!. Buna en büyük protesto meşhur kardiyolog Profesör Steve Nissen’den gelir. Nissen her iki çalışmanın körlüğünün bozulmasının çalışmaların sonuçlarını değiştirebileceğini ve çalışmaların inandırıcılığının kaybolacağını  ileri sürer. Bu arada diğer bir söylenti de , firmalar inkar etselerde, Profesör Peto’nun el altından gizli olarak FDA’e başka bir rapor verdiğidir.

 

Dünyada işler böyle giderken, Türkiyede olayı kimse umursamamakta ve halen INEGY de EZETROL de devlet tarafından geri ödenmekte ve milyonlarla lira heba edilmekte. Umarız bu ilaçları satanların, geri ödeyenlerin ve reçete edenlerin vicdanları rahattır!

 

Devam edeceğiz…..

 

ctulunay@medicine.ankara.edu.tr